istanbul’da kadın tacirlerinin bir sinagogunun olduğunu biliyor, burada fahişeler pezevenklerine bayramlarda dinî ayin, tora okuması vs. sırasında “eliaus”, namus ve şeref satın alıyorlar; [hahambaşı] bu “ibadet yerini” yasaklayacak güce sahipmiş ama yapmıyor! nedenleri yok, yoksa – – ben de korkarmışım. + kadın ticaretine karşı osmanlı birliği fikrini teklif ettim ve o bu fikri kavradı. + çocuk fuhuşu, erkek ve kız çocuk ticareti hakkında korkunç şeyler anlatıyor. + türk hükümeti, sanki hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi, bu ticarete göz yummakla ve satıcıları korumakla bu ticarete katılmış oluyor ve suç ortağı haline geliyor. + burada zührevi hastalıklar için ayrı bir hastane var. resmî makamlarca düzen sağlamışa benziyor, söylendiğine göre belediye buradan özel bir gelir elde etmiyormuş. kızların ödediği vergiler masrafları karşılıyormuş, bundan kızların paraları nasıl bayılmak zorunda olduğu anlaşılıyor. + sınırdışı edilen fuhuş tacirlerinin hangi meslek dallarına ait oldukları incelendiğinde yirmisinin erkek terzisi olması son derece ilginçti. + çeyiz paralarını yedikten ve manevî sermayelerini berbat ettikten sonra götürüp bir fena eve satarlar. ellerine geçen paradan bir kısmını kumarda bize verirler + meşhur galata’nın yatsıdan sonra, arzeylediği manzara bu idi. ve tarihe aşina olmıyan türkler; bir lehistan’ın mevcudiyetini o zamanlar ancak bu sokaklara devam ile öğrenirlerdi. + zira o vakitler rus ve avusturya işgalinde bulunan lehistan, memleketimize ihracat malı olarak, yalnız bu bedbaht kadınları sevkederdi. + bunların çoğu tarnopol, lemberg, vilno taraflarından gelme yahudilerdi. kendilerine mahsus garip, kaba bir şiveleri, almanca’ya pek benzeyen bir de lehçe’leri vardı. http://www.rifatbali.com/images/stories/dokumanlar/mahrem3.pdf